Aşı bize vız gelir, asla teslim olmayız
Dr. Murat Kınıkoğlu / Akşam / 02.11.2009
Geçenlerde bir hastamdan bana geçmeye çalışan bir 'domuz gribi virüsü'
yakaladım. Daha önce hiç görmediğim için çok heyecanlanmıştım.
Kendisine gazetede bir köşem olduğunu, röportaj yapabileceğimizi söyledim
ama kabul etmedi. 'Seni Ayşe Arman'a veririm, seks
hayatını anlatmak zorunda kalırsın' tehdidinden sonra bülbül gibi şakımaya
başladı. İşte domuz gribi virüsü ile yaptığım röportaj:
Neden size domuz gribi diyorlar?
10'uncu kuşaktan büyük dedem ailesiyle bir domuzda yaşıyormuş. Meksika'da
ilkel bir çiftlikte sıkış tıkış yaşarken büyük dedem 'Yetti artık' deyip
çiftlik sahibinin oğluna atlayıvermiş. İnsanlar bizi o günden sonra tanıdı.
Sonra da biliyorsunuz ismimizi değiştirdiler.
Bu ismi beğendiniz mi?
Kesinlikle hayır. Bilim adamları H1N1 diyor ama halkımız benimsemedi. Biz
domuz gribi ismini istiyoruz. Halkın benimsemediği bir ismi yaşatamazsınız.
Gerekirse Cumhurbaşkanı'na çıkacağız.
3 SAATTE 2 MİLYON ÇOCUK YAPTIM
Kaç yaşındasınız?
Sizin zaman ölçünüzle 3 saat yaşındayım. Biz grip virüsleri çok hızlı
üreriz. Ben 10 milyonluk bir ailenin en küçüğüyüm. Şu saate kadar
2 milyon çocuğum oldu. Birkaç saat içinde öleceğim ama ölmeden önce
milyonlarca çocuk yapacağım. En büyük amacım kendi neslimin devamını
sağlamak.
Aileniz kalabalık mı?
O kadar geniştir ki saymakla bitmez. Siz insanların üzerinde
yaşayanlarımızın dışında başta kuşlar olmak üzere kedilerde, maymunlarda
kuşlarda yaşayan binlerce çeşit akrabamız var. Atalarım milyonlarca yıldır
dünyada hüküm sürüyorlar. Bu yüzden son günlerde çıkardığınız yaygarayı bir
türlü anlamıyorum? Sanki yeni ortaya çıkmışız gibi konuşuyorsunuz.
AŞIDA MİLYARCA DOLAR DÖNÜYOR
Bunun sebebi ne sizce?
Benden duymuş olmayın ama pis kokular alıyorum. Sizden birileri maddi
menfaatleri için bizim gücümüzü abartıyor gibime geliyor. Hani şu 'aşı'
meselesi, bu işte milyarlarca dolar dönüyor diyorlar.
Sizi yeryüzünden silmek istiyorlar, başarabilirler mi?
Sadece gülüyorum! Siz insanlar dünyada yokken bile biz vardık. Şimdi birkaç
uyduruk ilaçla neslimizi ortadan kaldırabileceğinizi düşünüyorsunuz.
İlaçlarınızın bizi tanımasını engelleyecek olağanüstü bir kamuflaj
yeteneğimiz olduğunu unutuyorsunuz. Tamiflu'ya karşı hemen direnç
geliştirdik. Hem birkaçımızı öldürseniz bile sağ kalanlarımız büyük bir
hızla çoğalır. Bilim adamları (tabii bizimkiler) insan nesli ortadan kalksa
bile bizimkinin devam edeceğini söylüyor.
Daha çok kimleri hasta etmeyi seviyorsunuz?
Bizim sizi hasta etme gibi bir amacımız yok, biz kendimize güvenle
çoğalacak yaşam alanları arama derdindeyiz. Bu nedenle yaşam şansımız
yüksek olan bağışıklığı düşük, iyi beslenmeyen, spor yapmayan,
güneşlenmeyen, stres altındaki insanları seçeriz.
Bizden istediğiniz bir açılım var mı?
Size düşman değiliz. Aksine insanları severiz çünkü size muhtacız. Bize iyi
bir yaşam ortamı sağlıyor, sıcak bir yuva, beslenmemiz için gıda
veriyorsunuz. Haklarımızı verin yeter.
EVHAMLI ANNELER İŞİMİZE YARIYOR
Nasıl yani?
Laf aramızda sizin vücudunuzda hoşumuza gitmeyen
birkaç şey var. Bir kere yüksek ateşi hiç sevmeyiz, ateşiniz çıkınca bizim
hareket ve çoğalma kabiliyetimiz azalıyor, sizin savunma hücreleriniz ise
sıcak havada daha iyi savaşıyorlar. Sağolsunlar evhamlı anneler çocuklarına
ateş düşürücü vererek bize çok yardımcı oluyorlar. İkinci hoşumuza gitmeyen
şey; vücudunuzda yaşayan diğer bakteriler.
Onlar bizim yerleşmemize, yiyeceklerini paylaşmamıza izin vermiyorlar.
Neyse ki sizler gereksiz yere antibiyotik alarak bizim düşmanımız olan
bakterileri öldürüyorsunuz, böylece meydan bize kalıyor, istediğimiz kadar
çoğalıyoruz.
Biz binbir suratız yakalayamazsınız!
Sizi aşı ile yok etme planları var.
Aşı mı? Biz o kadar büyük bir aileyiz ki bize karşı etkili bir aşı bulmanız
imkansız. Binbir surat gibi devamlı şekil değiştiririz. Hangi birimizi
yakalayacaksınız?
Bir vücuttan diğerine nasıl gidiyorsunuz?
Sizleri hapşırtıp öksürterek.
SİZ HAPŞIRDIKÇA BİZ YAYILIYORUZ
Nasıl yani?
Sizin hastalık belirtileri dediğiniz şeyler aslında bizim yayılma
stratejilerimiz. Sabahtan beri öksürüyorsun, farkında değil misin? Biraz
önce hapşırdın. Burnun da akıyor...
Yani?
Seni hapşırtan ve öksürten benim. Amacım havaya yayılan partiküller ve
burnundaki salgıyla etrafa yayılmak. Yeni kurbanlarımızı böyle buluyoruz.
Hapşırmazsan, burnun akmazsa, mendil kullanırsan, elini yıkarsan başka
vücutlara geçmem zorlaşır.
HATA YAPMAYIN 6-7 GÜNDE GİDELİM
Bizi öldürmeye niyetlisiniz demek?
Biraz önce söylemiştim. Sizi öldürürsek kendi geleceğimizle oynamış oluruz.
Evet, size biraz rahatsızlık veririz ama bir yanlış yapmazsanız 6-7 gün en
fazla 10 gün içinde çekip gideriz. |